Borsa İstanbul’da 23 Temmuz’dan bu yana düşen bir trend var. Bir gün yükseliş, ertesi gün düşüş, öngörülemez bir görünüm hakim. Adeta sabır sınıyor. Bu ortamda hisse seçiminde kârlılık analizleri kadar bilançoların borçluluk yapısına daha yakından bakılması gereken bir süreçten geçiyoruz. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “BIST 50’deki açığa satış yasağını kaldırmayı değerlendiriyoruz” açıklaması bir tepki yükselişi getirse de borsadaki yaraya tek başına merhem olması zor.
BORSADA mevcut trend korunuyor. Son dönemde her hafta bir öncekine benzer olmaya başladı. Yükseliş denemelerinin ardından satış, geri çekilmelerde zayıf tepki yükselişi… Mevzi kaybeden ve adım adım geriye çekilen bir borsa görünümü söz konusu.
Borsa özelinde bakacak olursak 23 Temmuz’dan bu yana düşen bir trend söz konusu. Kayıp yüzde 20’nin biraz üzerinde (ayı piyasası). Halen yükseliş için ciddi bir beklenti ve bunu sağlayacak para girişi görülmüyor. Bir gün yükseliş, ertesi gün düşüş, belirsizlik ve öngörülemez bir görünüm hakim. Adeta sabır sınıyor. Gündeme bakarak projeksiyon yapmak da zorlaştı. Ancak borsanın neden bu durumda olduğuna dair görüşler net. Yüksek faiz nedeniyle para girişi yok. Yerli ve yabancı yatırımcının borsaya ilgisi zayıf. Faiz için de enflasyondaki düşüş bekleniyor. Enflasyon için ise biraz daha beklemek gerekecek gibi görünüyor. Ayrıca dış borsalardaki çıkış hareketlerine duyarsızlık devam ediyor.
ABD ve Almanya gibi öncü borsalar yeni zirveler ile rekorlar denerken BIST100 Endeksi’nde düşüş trendi hakim. Bununla birlikte primsiz ve ucuz olduğu konusunda da genel bir görüş hakim. Özellikle son günler hisselerdeki ortak geri alımları bu görüşü kuvvetlendiriyor. Sorun borsanın düştüğü yerden kalkacak gücün henüz bulunamamasında. Borsaya kısa vadeli bakanlar için mesele bu minval üzerinde olsa da orta ve uzun vadeli yatırımcı için hisse biriktirme açısından iyi bir ortamın oluşmaya başladığını söylemek yerinde olacak.
09/2024 dönem bilançoları yayınlanmaya devam ediliyor. İlk gelen bilançolar birkaçı dışında yılın ilk yarısına ait bilançolara benziyor. Ancak henüz az sayıda bilanço yayınlandı. Piyasadaki satış baskısı nedeniyle bilanço sonuçlarının fiyatlandığını söylemek zor. Bununla birlikte orta ve uzun vadeli hisse seçimi için iyi bir dönemdeyiz. Primsiz ve iskontolu hisse sayısı fazla. Muhtemelen 2025 yılında enflasyon muhasebesi olmayacak. Bilemiyoruz tabi ama açıklamalar bunu gösteriyor. Yine de resmi bilgileri beklemek gerekecek. Hisse seçiminde kârlılık analizleri kadar bilançoların borçluluk yapısına daha yakından bakılması gereken bir süreçten geçiyoruz. Ekonomideki yavaşlamanın doğal sonucu olarak borç ödeme gücünün de zayıflaması olağan bir durum. Cuma günü kapanışa doğru Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “BIST 50’Deki açığa satış yasağını kaldırmayı değerlendiriyoruz” açıklaması bir tepki yükselişi getirse de borsadaki yaraya tek başına merhem olması zor. Borsa İstanbul’da temkinli görünüm korunuyor.
Borsada dip ve taban arayışı sürerken düşüş trendi devam ediyor. Buna karşılık tepki alım denemeleri zayıf kalıyor. İlk destekler 8.700-8.650 seviyelerinde. Bu seviyelerin üzerinde kalınmaz ise 8.400 ve 8.200 sonraki destek noktaları olarak görülüyor. İlk dirençler ise 9.000-9.070 ve 9.180 seviyelerinde. Olası tepki çıkışının güç kazanması için ilk aşamada 9.180 geçilmeli. Endekste destek noktalarında tepki alımları görülebilir. Ancak satış baskısı korunuyor.
Yazarın Hürriyet makalesinden alıntıdır
Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et